Bazı eşyalar vardır ki, sadece fonksiyoneldirler. Pony 20 ise bu tanımlamanın çok ötesinde. Onunla ilk tanıştığınız an, sadece bir koltukla değil, bir hikayeyle, bir karakterle karşılaştığınızı anlarsınız.
Pony 20'nin modern çizgisi, sıradan ofis koltuklarına inat, bir duruş sergiler. Onunla, her oturuşunuzda sanki yeni bir bölüm açarsınız. Başlığı, sizi sarar, korur; sanki bir dostun sıcak kucaklaşmasında gibisinizdir. Ve bel desteği? O, Pony 20'nin sizi ne kadar iyi tanıdığının kanıtı. Omurganızı şımartarak, ona hak ettiği değeri verir.
Multitilt mekanizması, koltuğun sizi değil, sizin onu yönlendireceğinizi hatırlatır. Ayarlanabilir kollar, tıpkı bir jazz parçasının doğaçlamaları gibi, sizin ritminize eşlik eder. Gerginlik ayarlama özelliği, onunla kurduğunuz bu dansı tamamlar.
Krom yıldız ayaklar, estetik bir yansıma olarak değil, bir manifestonun parçası olarak yer alır. Her tekerlek dönüşünde, yüksek kaliteli malzemesinin arkasında duran el işçiliğinin, emeğinin izlerini bulabilirsiniz.
Kanserojen madde içermediği bilgisi, sizi sadece rahatlatmakla kalmaz, Pony 20'nin sizinle aynı değerleri paylaştığını da gösterir. Ve renk seçenekleri? Onlar, sizin kişisel hikayenize uyum sağlamak için oradalar.
Pony 20, leke tutmayan yapısıyla da, tıpkı sizin gibi, her gün yeni bir başlangıç yapmaya hazır.
Kısacası, Pony 20 ile ofisinizde sadece bir koltuğa değil, bir deneyime, bir hikayeye yer açarsınız. Hem sizi anlar, hem de size eşlik eder. Ve en önemlisi, onunla her gün, kendi hikayenizi yeniden yazarsınız.